Hz. Ömer döneminde yaşanan bir olay. Mısır Valisi Amr bin as Mısır'da bir Câmiyi genişletmek ister fakat yanındaki arsa bir yahudi ye aittir. Amr bin as arsayı satın almak ister yahudi satmak istemez iki katını verir yahudi yine satmaz üç katını dört katını beş katını verir yahudi yine satmaz yerini. Amr bin as yahudinin arsasını el koyar beş katı parasını da Yahudiye teslim eder. Ama yahudi bu ticaretten hoşnut değildir. Sağda solda söylenir rızasının olmadığını dile getirir ahali beş katı parasını aldın işte daha ne istersin der yahudi mal benim değilmi satmak istemiyorum der. Müslümanlardan biri adama derki Medine'ye git orada halife ömer var o seni dinler git valiyi şikayet et. Adam halife beni dinlemez ki halife valisini mi dinleyecek yoksa bir Yahudiyimi der. Sen git ömer seni dinler eğer ortada bir haksızlık varsa o gerkeni yapar. Yahudi umutsuz bir şekilde yola düşer ve Medine'ye gider Medine'de sorar burada halife ömer varmış nerede bulurum onu der. Evine gider evinde bulamaz sonra bir başkasına sorar halife nerde diye bak orada ağacın altında dinleniyor. Adam yaklaşır bakar bumu bana yardım edecek der umutsuz bir şekilde yaklaşır bakar halife uyuyor. Baş ucuna oturur ve uyanmasını bekler. Hz ömer uyanır ve hoş geldin yabancı der buyur isteğin nedir? Hoşbulduk efendim ama benim bir şikayetim var size der. Söyle yabancı şikayetin nedir? Ben size mısır Valiniz Amr bin as'ı şikayet edeceğim der. Hz. Ömer anlat yabancı der yahudi anlatmaya başlar Hz. Ömer yanındakilere bana bir kalem verin bişey verin der bir kalem getirirler kagit yok deri yok yazacak birsey ararlar bir kemik parçası bulurlar Hz. Ömer o kemiğin üzerine bir cümle yazar götür bunu Valiye ver der. Adam tamam der bişey de diyemez kalkar yola düşer giderken de söylenir buraya kadar geldim halife benle dalga geçti boş yere geldim halife kendi valisini dinler seni dinlemez ey akılsız diyip durur. Adam mısıra tekrar gelir onu Medine'ye gönderen müslüman adamı görür ne oldu nerdesin sen gittin mi Medine'ye gittim gittim de ne varki Medine'de halife bir kemiğin üzerine birsey yazdı bunu Valiye ver dedi yani halifeniz benimle alay etti der. Müslüman olmaz öyle şey sen o kemiği al Valiye git halife yaptıysa mutlaka bir bildiği vardır. Yahudi umutsuz bir şekilde Valiye gider içeri girer ve size bir mektup var bir kemik der kimden der vali halifeden deyince Amr bin as irkildi. Demek sen ona gittin sen şu arsasını aldığım adam değilmisin der evet o kişi benim der yahudi. Ver bakalım kemiği der Amr bin as kemiği alır okur elleri titremeye başlar yüzü kızarır renkten renge girer kemik elinden düşer. Lazım değil der yanındaki adamlara bağırır Mescidi yıkın bu adamın arsasını boşaltın bu adamın arsası bize lazım değil. Yahudi şaşırır bu kemikte ne vardı ki vali bu kadar ürküttü. Yahudi bir dakika der sayın vali bu kemikte ne var ben size bile gelmeyi düşünmüyordum bir Müslüman uyardı beni git diye halife verdiyse mutlaka bir bildiği vardır dedi ne yazıyor o kemikte. Yıktırma Mescid-i bir dinleyelim önce dedi Amr bin as Yahudiye otur ozaman oturda anlatayım dedi. Yıllar önce müslüman olmadan önce ömer ve ben İran'a ticarete giderdik iran'ın bir kralı vardı. Adı NUŞİREVAN adil bir kral'dı. Birgün iran'a bir sürü götürdük biz bir handa dinlenirken develerimize el koymuşlar. Baktık sürümüz yok sorduk Nerede hayvanlarımız bir bardak su için üstüne dediler neden dedik bir çete var burada onlar el koydu sürünüze ne yapacağımızı bilmiyorduk cebimizde para yok ekmek alacak para yok açız Hana döndük Hancı da iyi bir adam bizide tanıyordu. Hancı ne oldu yabancılar size bütün sürümüze el koydular perişan olduk dedik. Hancı Nuşirevan'a gidin dedi dinler mi bizi dedik dinler dedi. Ben ve Hz. Ömer Nuşirevan'a gittik bunlara biraz para verin gönderin dedi bir dakika biz dilenci değiliz bir derdimiz var dedik. Nuşirevan bir tercüman getirin dedi arapça bilen biri geldi biz konuştuk ama tercüman yine yanlış tercüme etti Nuşirevan yine bunlara biraz para verin dedi ve bizi gönderdi. Hana gittik Hancı ya sizin Nuşirevan'dan birsey çıkmadı bize para verdi gönderdi dedik. Hancı olmaz öyle şey bu işte bir iş var dedi ve ertesi gün bize arapça bilen birini buldu bununla gidin dedi. Aldık gittik Nuşirevan bizi gördü ve kızdı üç gündür geliyorsunuz ne istiyorsunuz bizden dedi. Bu sefer götürdüğümüz tercüman gerçeği anlattı bir çete bunların sürüsü ne el koymuş bunlar arap burada aç kalmışlar sizden adalet istiyorlar adalet dedi. Nuşirevan olayı anladı yüzü kızardı ve anlaşıldı dedi ey yabancılar Nerede kalıyorsanız artık benim misafirimsiniz iki gün sonra bütün sürünüz gelecek sürünüz geldiğinde alın biriniz Doğu kapısından diğeriniz batı kapısından çıkın birdaha da bu şehire gelmeyin dedi. Amr bin as diyorki biz anlamadık Hancı ya gittik Hancı dediki sabır edin bekleyin Nuşirevan bütün sürünüzü size geri verecektir. Gerçekten iki gün sonra bütün sürümüz geldi Hancı da anlamadı bizde neden birimiz Doğu diğerimiz batı kapısından çıkıyoruz. Nuşirevan'ın sözünü dinledik Hz. Ömer Doğu kapısından ben batı kapısından çıktık batı kapısından çıktığımda bir baktım bir adam asılmış insanlar toplanmış sorduk kim bu adam ne oluyor suçu ne dediler ki Nuşirevan'ın oğlu buraya gelen iki arabın sürüsü ne el koymuş Nuşirevan bunu tespit etmiş ve oğlunu aşmış. Doğu kapısından çıkan Hz. Ömer de orada asılmış ilk günkü tercümanı görüyor Nuşirevan'ın yakın koruması tercümanı ikinci kapıya da onu asmış yanlış tercüme ettiği için. Nuşirevan bir kapıya oğlunu asıyor çete kurduğu için diğer kapıya tercümanı asıyor yanlış tercüme ettiği için. Amr bin as Yahudiye döner ömer bu kemiğin üzerine ne yazdı Biliyormusun beni titreten nedir Biliyormusun dedi. Yahudi Hayır bilmiyorum dedi. Amr bin as şu yazıyordu
( AMR BİLESİNKİ BEN NUŞİREVAN'DAN DAHA ADİLİM) Yazıyordu.
Yani ömer bana diyorki seni Mısır'ın kapısına asarım diyor sen valisin adil ol diyor. Bunu gören yahudi Amr'a sizin dinize girilir arsa sizin olsun cami sizin olsun ben davadan vaz geçtim müslüman oldum der. Hoşçakalın. ..
Çok güzel
YanıtlaSil