ON DİLDE İLAN EDİLEN HIRSIZ

Çok eski zamanlar da iflas etmiş bir tüccar olan hırsız uğursuz bir adam varmış. Bu hırsı  bir gün yakalanır kadı'nın  huzuruna getirirler kadı'da adamı hapis eder. Ama bu hırsız hâlâ  huyundan  vazgeçmez. Hapiste de herkesin altından  girer üstünden  çıkar Yalanla dolanla  herkesi kandırır. Diğer mahkumlar  düşünür taşınır  kadının huzuruna çıkıp şikayet  edelim derler. Çıkarlar kadı'nın  huzuruna anlatırlar  durumu  kadı diğerlerini  bu durumdan kurtarmak  için hırsızı  serbest  bırakmaya  karar verir. Hırsız sevineceğine  itiraz eder aman kadı hazretleri  bu zindan benim cennetim  ekmek kapım  beni buradan atarsanız  ben nasıl geçimimi  sağlarım  diye itiraz  eder. Kadı bunu serbest  bırakmak la kalmadı bu hırsızı  uğursuzu  millette  tanısın diye  on dilde   tellal  tuttu. Adamı  bir ata bindirip  akşama  kadar şehirde gezdirdiler. At'la dolaştıran  adam şimdiden alacağı saman parasının  hayalini  kurmaya başlamış akşam olsada paramı  alıp gitsem diye düşünmeye  başladı. Tellal'lar ise adamın on dilde sahtekar bir tüccar hırsız uğursuz olduğunu  bağırarak  millete  bildirdi. Akşam oldu atın sahibi yeter artık  benim işim bitti saman paramı  ver diye çıkışınca  hırsız adama bakar şunları söyler. Bire gafil  on dilde ilan ederler duymuyormusun. Ben sahtekar bir adamım  ne samanı ne parası herkesin  duyduğunu  duymuyormusun. Yani arkadaşlar bu dünya herkesi çulsuz  gönderen bir Haydut bir müflis'tir. O on dilde  halka durumu  anlatan tellal'lar peygamberler'dir.  Hırs sahibi insanlar da saman parası hırsı  ile duyduğunu  duymaz gördüğünü de anlamaz hala gelen o at'ın sahibi gibidir. At'ın  sahibi gibi hırs la kalbi kararmış  olanlar o bağıran elçileri  duymazlar. Müflis bir Haydut'tan başka bir şey  olmayan bu dünya da makamlarına  mevkilerine  servetlerine  kendilerini  kaptırırlar. Bu tip insanlar bir hata yaptıklarında  onu telafi  edeceğim  derken kendilerini  daha büyük bir belaya bulaştırırlar.  Hoşçakalın  yazıyı  lütfen paylaşın...

Yorumlar